Dünyanın birçok şehrinde milyonlarca insan sokaklara inecek. Bizler de İklim Acil Durumu ilan edilmesi için 20 Eylül'de Kadıköy'de olacağız.
Dirençli bir toplum oluşturmak ve bu direnci geliştirmek adına “Sıfır Gelecek” kampanyası kapsamındaki “İklim Acil Durumu Hemen Şimdi” başlığıyla düzenlenen etkinliğin özel bir önem taşıdığına ve herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Bu girişime her türlü katkıyı vereceğimizi ve söz konusu etkinliklere katılacağımızı tüm kamuoyu nezdinde duyuruyoruz.
İsveçli öğrenci Greta Thunberg'in başlattığı iklim için okul grevleri tüm dünyayı sarıyor. İklim değişikliğini durdurmak için hiç bir gerçekçi adım atmayan hükümetlere karşı gelecekleri çalınan gençler isyan ediyor. Şimdiye kadar 15 Mart ve 24 Mayıs tarihlerinde iki büyük küresel iklim grevi gerçekleşti. Bu grevlere onlarca ülkeden 2 milyondan fazla genç aktivist katıldı.
Bu kez de 20 Eylül için küresel iklim grevi çağrısı yapılıyor. Ancak bu sefer sadece gençler ve öğrenciler değil yetişkinler ve sendikalar da 20-27 Eylül tarihlerinde greve çıkacaklar.
Dünyanın birçok şehrinde milyonlarca insan sokaklara inecek. Bizler de İklim Acil Durumu ilan edilmesi için 20 Eylül'de Kadıköy'de olacağız.
Program:
14.00 Kadıköy iskele meydanında iklim grevi ve basın açıklaması
16.00 Yoğurtçu Parkı'nda buluşma
18.00 Yoğurtçu Parkı'nda iklim festivali ve konserler
18.09.2019
İklim Değişikliği Tehlikesine Karşı Mücadele Ertelenemez!
Dünyamız ve Türkiye taşıyla, toprağıyla, ağacıyla, ormanıyla kısacası topyekun doğasıyla ve iklim değişikliği nedeniyle büyük bir tehdit altındadır.
Dünyanın büyük bir tehlikeyle karış karşıya olduğu bilim adamları tarafından sabitken ve Türkiye de en riskli ülkeler arasındayken çevre sorunlarına duyarlı her türlü girişim büyük bir önem arz etmektedir.
Kapitalizm ve dev şirketler çıkarları uğruna dünyayı havasıyla, toprağıyla ve suyuyla acımasızca tarumar ederken, başta ABD olmak üzere büyük devletlerin bu konudaki fütursuzca tavırları dünyayı iklim değişiyle sonuçlanabilecek büyük bir yıkıma doğru sürüklemektedir.
Kaynaklara olan talebin artması, gittikçe artan biyolojik bozulmaya ve biyo çeşitliliğin azalmasına neden olmuştur. Su kaynaklarının tükenmesi ve kirlenmesi, ciddi problemlere neden olmaktadır. Su kıtlığı, 2025 yılına kadar dünya nüfusunun üçte birini etkileyecek duruma gelebilir.
Su, enerji, toprak ve orman gibi kaynakların, ekonominin temellerini oluşturduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ülkemizde ve tüm dünyada birçok insanın geçimi, bu kaynaklara bağlıyken gelişmeler ne yazık ki yaklaşan tehlikenin çok ciddi boyutlara vardığını, tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini ve ertelenemez olduğunu göstermektedir.
Türkiye’de ise daha da olumsuz bir görünümle karşı karşıyayız. En son yaşanan şaibeli orman yangınları, bir ağaç ve doğa katliamına dönüşen Kazdağlar’ında yaşananlar bu vurdumduymazlığın son halkaları olarak vicdanlarımızı sızlatmaktadır.
Diğer yandan yaşanabilir bir çevre ve sürdürülebilir bir iklim için büyük bir tehlike anlamına gelen Türkiye’deki sera gazı emisyonları son yıllarda katlanarak artmaktadır.
Aynı zamanda, Türkiye, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine en çok maruz kalan hassas bölgelerden birinde yer almaktadır. Bu yüzden, diğer bölgelerle karşılaştırıldığında Türkiye için yerinde ve iddialı iklim eylemi, rekabetçi, kaynaklarını verimli kullanan ve düşük karbonlu bir ekonomi ve dirençli bir toplum oluşturmak açısından gereklilik arz etmektedir.
İşte bu direnci oluşturmak ve geliştirmek adına çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan “Sıfır Gelecek” kampanyası kapsamındaki “İklim Acil Durumu Hemen Şimdi” başlığıyla düzenlenen etkinliğin özel bir önem taşıdığına ve herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu nedenle biz DİSK/Birleşik Metal-İş sendikası olarak bu girişime her türlü katkıyı vereceğimizi ve söz konusu etkinliklere katılacağımızı tüm kamuoyu nezdinde duyuruyoruz.
BİRLEŞİK METAL-İŞ
Genel Yönetim Kurulu