Sendikamız Gebze 2 Nolu Şubesinin örgütlendiği Baldur Süspansiyon Üretim San. Tic. A.Ş. firmasındaki hukuksuzluklara mahkeme kararı ile DUR denilmiştir.
Sendikamız tarafından yapılan girişimlerle grevdeki işyerinde greve çıkan işçilerin yerine işçi çalıştırılamayacağına ilişkin yasa hükmüne aykırı davranan işverenliğin girişimi tespit edilmiş ve tespit edilen haksızlıkların önlenmesi için Kocaeli 5. İş Mahkemesine yapılan tedbir başvurumuz mahkemece kabul edilmiştir.
Bilindiği gibi işverenliğin bu hukuksuz girişimleri bundan dört yıl önce 2017 yılı Ocak ayında yetkili sendika olduğumuzun bakanlıkça onaylanmasından itibaren başlamıştı. Yasanın istediği çoğunluğu elde ettiğimiz Bakanlıkça da tespit edilmesine karşın, açtığı haksız davalarla 2020 yılı Haziran ayına kadar uzattığı hukuki süreç yine bir mahkeme kararı ile sona ermiş sendikamızın yetkili olduğu kararA bağlanmıştı.
Bu tarihten sonra toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hiçbir teklif sunmayan ve sendikamızın tekliflerini de kabul etmeyen işverenin bu uzlaşmaz tutumu karşısında grev kararı alınmıştır.
İşverenin beyaz yakalı işçiler üzerinden oluşturduğu talep üzerine yapılan grev oylamasında büyük çoğunluk “greve evet” demiş ve 25.12.2020 tarihinde grev uygulanmaya başlanmıştır.
2020 yılı Ekim ayında içerisinde iki temsilcimizin de bulunduğu 5 üyemizi haksız yere işten çıkaran işveren, grev günü sabah 05:00'te kanuna aykırı biçimde dışarıdan işçi getirerek greve çıkan işçilerin yerine çalıştırmak istemiştir. Bu kanunsuz girişimin yanında 16 üyemizi daha haksız ve gerçeğe aykırı bahanelerle işten çıkaran işveren, grev sürecinde de ülkemiz yasalarına saygı duymamış, adeta muz cumhuriyetindeymişçesine keyfi uygulamalara girişmiştir.
İşverenliğin yaptığı bütün bu hukuk tanımaz uygulamalar Sendikamız tarafından yapılan girişimler sonucunda mahkeme kararı ile tespit edilmiş ve tespit edilen haksızlıkların önlenmesi için Kocaeli 5. İş Mahkemesine yapılan tedbir başvurumuz mahkemece kabul edilmiştir.
Mahkemece verilen karara göre;
- Grevden sonra işe alınan işçilerin, grevdeki işçilerin işlerinde çalıştırılmasının önlenmesine, Greve çıkan işçilerin işlerinin başka işçilere yaptırılmasının önlenmesine,
- İçerisinde iki İspanya vatandaşı işçinin de olduğu beyaz yakalı işçilerin grevdeki işçilerin yerine çalıştırılmasının yasaklanmasına,
- İşyerine yasa dışı ürün girişinin ve çıkışının engellenmesine,
- Grev gözcülerinin fabrika bahçesini ve üretim alanını görmelerini engellemek üzere takılan suni çimlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Verilen karar, elindeki en güçlü silahı grev olan işçilerin bu yasal haklarını kullanırken ne kadar farklı ve haksız saldırılara maruz kaldığının teyit edilmesi anlamını da taşımaktadır. Bu karar aynı zamanda işçilere karşı yapılan haksızlıkların tespitinin ve engellenmesinin önemini de göstermektedir.
Bakanlık ve mahkemelerin etkin bir şekilde hukuksuzluklara müdahale etmesi ile daha adil bir çalışma ortamı oluşacağına inanıyoruz.
Grev süresince işçileri tek tek arayarak işbaşı yapmaları için çağrı yapan işverenlik bu karardan sonra artık umarız ki gerçek muhatabın DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenmiş işçiler olduğu gerçeğini görür ve sendikamızla görüşmelere başlar.
Sendikamız Mahkeme kararının yerine getirilmesi için gerekenleri yapacak ve sürecin sıkı takipçisi olmaya devam edecektir.
Biz çalışma barışının yeniden tesisi adına Baldur işverenini işçilerin Anayasal haklarını tanımamaktaki anlaşılmaz ısrarına son vererek ülkemiz yasalarına saygılı davranmaya ve anlaşmazlıklarımızı masada sonlandırmaya çağırıyoruz.
BİRLEŞİK METAL-İŞ
Genel Yönetim Kurulu
GÜNCEL
Toplu Sözleşmeli Bir Çalışma Düzeni İçin MERSEN’de GREVDEYİZ!
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Mersen İstanbul Sanayi Ürünleri Anonim Şirketi işyerinde, 2022 yılında çoğunluğu sağlayarak yetki başvurusunda bulunduk.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başvuru tarihi itibarıyla sendikamızın işyerinde çoğunluğu sağladığını tespit ederek yetkimizi belgeledi.
Mersen işverenleri, sendikanın yetki tespitine itiraz etti ve hukuksal süreç iki yıl boyunca devam etti.
Üyelerimiz, sendikalaşma iradelerine sahip çıkarak toplu sözleşmeli bir çalışma düzenine kavuşmak için mahkeme sürecinin sona ermesini sabırla beklediler.
İlk hukuk zaferini yerel mahkemede elde ettik. İlk derece mahkemede davanın sendikamız lehine sonuçlanmasının ardından işveren karara itiraz etti ve istinaf başvurusunda bulundu.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi.
Bu kez istinaf kararına itiraz eden işveren, davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 02.11.2023 tarihli kararı ile işverenin temyiz itirazları da reddedildi ve karar onandı. Böylece lehimize olan mahkeme kararı kesinleşti.
Dava sürecinin sona ermesinin ardından işverene toplusözleşme teklifimizi ilettik. Yasal toplusözleşme sürecinin başladığı işyerinde işveren, toplusözleşme için masaya oturma çağrımızı karşılıksız bırakarak görüşmelere katılmadı.
Arabuluculuk süreci devam ederken baskılarını daha da artıran işveren, “Sendikadan vazgeçin, sendika buraya asla giremez, devlet bizim arkamızda” gibi söylemlerle üyelerimizi yıldırmaya çalıştı.
İşyerindeki baskıların devamı olarak, 7 Şubat 2024 tarihinde 4 üyemiz işten çıkarıldı. Üyelerimiz, yasal ve anayasal haklarına sahip çıkmak için fabrika içerisinde demokratik tepkilerini ortaya koydu.
Mersen işvereni, sendikamızın işyerinde örgütlendiği ilk tarihten itibaren sendika karşıtı tutumunu ısrarla sürdürdü.
Sendikamız hukuk mücadelesini kazanınca bu kez işyeri yönetimi, Mersen işçilerinin sendikayla buluşmasını engellemek için kimi iyileştirmeler yapmak ve işçilere sosyal haklar vermek durumunda kaldı.
Böylece üyelerimiz, Mersen’e daha sendika girmeden bazı yeni haklar elde etmiş oldu.
Mutfağımızda yangın var. Hayat pahalılığı artık katlanılamaz bir hâl aldı.
Mersen işçilerini enflasyon karşısında ezdirmeyecek bir toplusözleşme taslağı hazırladık. Teklifimizde işçilerin mevcut ücretlerine birinci altı ay için %115 zam yapılmasını önerdik. İkinci, üçüncü ve dördüncü altı aylık dilimlerde enflasyon + 5 puan olarak zam teklifimiz toplusözleşme taslağımızda yer aldı.
İşveren tarafı ise bu önerilerimize karşılık işçilerin iradesini yok sayarak sendikayla masaya oturmamayı tercih etti.
Mersen, elektrikli motor kömürü üreten, dünya çapında 33 ülkede 50’den fazla tesisi, 7 bin 500 çalışanı bulunan, başta savunma sanayi olmak üzere dünyanın ve ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarının tedarikçisi konumunda olan bir şirket.
Üyesi olduğumuz üst örgütlerimiz IndustriALL Küresel Sendika ve IndustriALL Avrupa aracılığıyla şirket merkeziyle yaptığımız görüşmelerden herhangi bir sonuç alamadık.
Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri de Türkiye’deki işçilerin hak ve adalet mücadelesini görmezden geldi.
Mersen’de yaşananlar ve karşımıza çıkan bu tablo, ülkemizde sendikal hakların içinde bulunduğu vahim durumu tüm açıklığıyla gösterir nitelikte.
Bu ülkede işçiler, sendika hakkına ulaşmak için işten atmalara, baskılara, yıllarca süren yetki mahkemesi süreçlerine karşı mücadele etmek zorunda bırakılıyor.
İşverenler ise dilediği hukuksuzluğu, zorbalığı yapmayı kendilerine hak olarak görüyor.
Buna karşın Mersen işçileri, en temel hakları olan sendikalı, toplu sözleşmeli bir çalışma düzeni için mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor.
Artık yasal grev aşamasına geldik. Bugün grevimizi başlatıyoruz.
Mersen işverenini bir kez daha masaya oturmaya çağırıyor, taleplerimiz karşılanana kadar grevimizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Direne direne kazanacağız!
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM KURULU
Yöneticilerimiz, KARABÜK'te
Genel Başkanımız Özkan Atar ve Genel Örgütlenme Sekreterimiz Fehmi Elmacı, 21 Mart 2024 tarihinde, İstanbul 1 Nolu Şube yöneticilerimizle birlikte Tabo Otomotiv ve ardından da Cofle TK işyerindeki üyelerimizi tezgâh başında ziyaret ederek, üyelerimizle görüş alışverişinde bulundu.