YanMenu

06
May

Birleşik Metal-İş’ten ILO’ya ziyaret: ‘MESEM projesi, çocuk emeği sömürüsüdür’

Sendikamız Birleşik Metal-İş; mesleki eğitim adı altında çocuk emeği sömürüsünü meşrulaştıran MESEM projesi, Türkiye’de giderek artan çocuk işçiliği ve çocuk işçi cinayetleriyle ilgili istişarede bulunmak amacıyla bugün Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Ankara Ofisi’ni ziyaret etti.


Ziyaret kapsamında, DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, sendikanın işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı Nuran Gülenç ile birlikte ILO Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Ahmet Hassan’la bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede, ILO’ya sendikanın MESEM projesiyle ilgili hazırladığı rapor da sunuldu.

Söz konusu raporda, son bir yılda yaşları 14 ile 17 arasında değişen MESEM öğrencisi 8 çocuğun, “staj” adı altında çalıştırıldıkları fabrikalarda iş cinayetleri sonucu yaşamlarını yitirdiklerine dikkat çekiliyor. Bu çocuklardan Arda Tonbul’un henüz 14 yaşında bir metal fabrikasında, başının sac büküm makinesine sıkışması sonucu can verdiği hatırlatılarak, devlet teşvikiyle cazip kılınan MESEM projesinin bir mesleki eğitim projesi değil, çocuk emeği sömürüsü olduğu vurgulanıyor.

Raporda ayrıca, MESEM uygulamasının bu haliyle ulusal mevzuata, BM Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’ne ve Türkiye’nin 1990’lı yıllarda onayladığı ILO 59 Nolu Asgari Yaş (Sanayi) Sözleşmesi ile ILO 138 sayılı Asgari Yaş Sözleşmesi’ne aykırı olduğunun altı çiziliyor.

‘Okullar çocuk işçi bulma kurumuna döndü’

Ziyarette konuşan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, “MESEM’le birlikte mesleki ve teknik liseler, ‘çocuk işçi bulma kurumuna dönmüş durumda. Mesleki eğitim adı altında uluslararası standartlara uygun olmayan bir çocuk çalıştırma biçimi norm haline getiriliyor” dedi.

Bu proje ve projenin uygulanış biçiminin çocukların sağlığına, hatta hayatına mal olduğunu belirten Atar, “Normal koşullarda fabrikalardan adım bile atmaması gereken ufacık çocuklar bizzat devlet eliyle, kamu kaynaklarıyla fabrikalara sokuluyor ve çocuk işçiliği, çocuk emeği sömürüsü meşrulaştırılıyor. Mesleki eğitim vermesi gereken okullar, çocuk emeğinin ticaretini yapan kurumlar haline dönüştürülüyor” diye konuştu.

Fabrikalarda MESEM’e kayıtlı çocuk işçi sayısında hızlı bir artış yaşandığını ve çocukların sağlıksız, güvensiz koşullarda, yasal sürenin çok üzerinde sürelerle çalıştırıldığını belirten Atar, bu nedenle sendika olarak harekete geçtiklerini ve konuyu kamuoyunun gündemine taşımak için çaba sarf ettiklerini ifade etti.   

‘MESEM projesinden derhal vazgeçilmeli’

Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, MESEM uygulaması ile çocukların mesleki eğitimi ve staj koşullarına yönelik öneri ve taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

  • “MESEM projesinden derhal vazgeçilmelidir. Kamu kaynakları sermayenin çıkarı doğrultusunda çocuk işçiliğine yasal kılıf sağlayan MESEM’ler için değil, gerçek ve nitelikli bir mesleki eğitim için meslek liselerinin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmalıdır.
  • Staj yapacak öğrenciler için yaş sınırı getirilmelidir. Staj alanları çocukların fiziksel, ruhsal ve akademik gelişimleri için uygun olmalı, sistematik olarak denetimi ve takibi yapılmalıdır. Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çocuğun üstün yararı gözetilerek ek önlemler alınmalı, koruyucu düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Meslek liseleri bünyesindeki okul atölyelerine, işliklere yatırım yapılmalı; çocuklar ilk pratik eğitimlerini bu atölye ve işliklerde yapmalıdır. Öğrenciler temel mesleki dersleriyle altyapıları oluştuktan sonra, son sınıfta, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin eksiksiz alındığı, denetim ve takibin sağlandığı koşullarda sınırlı sürelerle fabrika ortamına sokulmalıdır.

 

  • Öğrencilerin staj yapacağı işyerlerinin seçimi için kriterler net şekilde belirlenmeli, bu kriterleri yerine getirmeyen işyerlerine öğrenci gönderilmemelidir. İşletmelere kurallara uymamaları ve yasa dışı işlem yapmaları durumunda etkin yaptırımlar uygulanmalıdır. Stajyer öğrencilere uygun kişisel koruyucu donanım sağlanmalıdır.

 

  • Usta öğreticilik belgesi alma koşulları zorlaştırılmalı, usta öğreticiler yüz yüze ve uygulamalı pedagojik eğitimden geçirilmelidir.

 

  • 2012 yılında yasalaşan 4+4+4 kademeli eğitim sistemi, çocuk işçiliğini besleyen bir sistemdir. Bu nedenle kademeli eğitimden vazgeçilmelidir.

 

  • Çocuk işçiliği yoksulluğun bir sonucudur. Yoksullukla mücadele kapsamında gerekli sosyal politikalar hayata geçirilmelidir. Çocuk işçiliğine ve çocukların örgün eğitimden koparılma riskine karşı meslek lisesi öğrencilere ve ailelerine ekonomik destek sağlanmalıdır.”

 

‘Üçlü yapı bileşenlerine destek vermeye hazırız’

 Ziyaretlerinden ötürü Birleşik Metal-İş’e teşekkür eden ILO Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Ahmet Hassan ise mesleki eğitim ve çıraklık programlarının özellikle önemli olduğunu ve istihdamı, istihdam edilebilirliği, beceri gelişimini ve insana yakışır işlerin yaratılmasını desteklemek için birer araç olarak tanındığını belirtti. Haziran 2023'te Uluslararası Çalışma Konferansı tarafından kabul edilen 208 Sayılı Tavsiye Kararı’na atıfta bulunan Hassan; çıraklığın iyi düzenlenmiş, yeterince finanse edilmiş, kapsayıcı ve ayrımcılıktan uzak olması gerektiğini ifade etti.

Hassan ayrıca, ILO üye devletlerinin çıraklık sistemlerini ve uluslararası çalışma standartlarını, çocuk işçiliğiyle ilgili iki ILO Sözleşmesi olan 138 Nolu “Asgari Yaş Sözleşmesi” ile 182 Nolu “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi”ni gözetecek şekilde oluşturmaları gerektiğini kaydetti.

Çıraklık konusunda hükümetlerin, işçi ve işveren örgütlerine danışarak, temel çalışma ilkeleri ve haklarına saygı göstermesi ve bu hakları teşvik etmesi için önlemler alması gerektiğini vurgulayan ILO Türkiye Direktörü Yasser Hassan, Türkiye'nin üçlü yapı bileşenlerine bu bağlamda destek vermeye hazır olduğu konusunda güvence verdi.