Metal İşçileri taleplerini açıkladı...

2019-2021 MESS Grup TİS süreciyle ilgili taleplerimizi ve gerekçelerini 11 Eylül'de Gebze’de yüzlerce metal işçisiyle birlikte düzenlediğimiz basın toplantısında açıkladık..

Görüntünün olası içeriği: 12 kişi, ayakta duran insanlar

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, iç mekan

Fotoğraflar

Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun basın toplantısındaki konuşma metni:
-----

Değerli basın emekçileri,

Metal işkolunda grup toplu sözleşme görüşmeleri yakında başlıyor.  Sendikamız toplu sözleşme teklifini 9 Eylül 2019 günü MESS’e verdi. Görüşmelere Ekim ayının ilk haftası başlanacak. Sizlere burada işyerlerimizden vardiya çıkışı bir araya geldiğimiz metal işçisi kardeşlerimizle beraber işveren sendikasına vermiş olduğumuz teklimizin ayrıntıları hakkında bilgi vereceğim.

Metal işkolu grup toplu sözleşmeleri; sözleşme kapsamında işçinin çokluğu, örgütlülük düzeyi ve niteliği, MESS’in işveren örgütleri içindeki farklı durumu ve sektörün ekonomi içindeki büyüklüğü nedeniyle hep önemli olmuştur. Bu gün de yine en önemli sektördür.

Metal sektörü, otomotivden beyaz eşyaya, demir dökümden, elektroniğe geniş bir alanı kapsamaktadır ve Türkiye ekonomisinin lokomotifi niteliğindedir. Ekonominin üçte birini metal sektörü oluştururken, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 500 büyük sanayi kuruluşu içerisinde en büyük ilk 10 şirketin içerisinde 9’u metal sektöründe faaliyet göstermektedir. 500 şirketten 194’ü (% 38,8’i) metal sektöründe faaliyet gösteren şirketlerden oluşmaktadır.

Metal işkolunda SGK’ya kayıtlı yaklaşık 1 milyon 533 bin işçi çalışmaktadır ve MESS ile sürdürülen toplu sözleşme görüşmeleri ise 195 işletme veya işyerinden yaklaşık 126 bin işçiyi ilgilendirmektedir. Bir anda bu kadar çok sayıda işçi için yapılan tek sözleşme, MESS’le yapılan metal grup toplu iş sözleşmesidir. Bu sözleşme, sektör için sonuç yarattığı kadar, başka sektörler için de sonuç yaratmakta, başka sektörleri de doğrudan etkilemektedir.

Genelde sendikalaşma oranı yüzde 13,76 iken, metal işkolunda sendikal örgütlülük oranı bunun üzerinde ve yaklaşık yüzde 18 düzeyindedir. Metal işçileri görece daha örgütlü bir kesimi oluşturmaktadır.

Sendikamız, bu dönem 40 fabrikadan 14 bin çalışanı etkileyen ve yaklaşık 10 bin üyeyi temsilen görüşmelere katılacaktır. Toplu sözleşme teklifimiz toplam 80 ana madde ve çok sayıda geçici madde ile ek maddeden oluşmaktadır. 80 Maddenin 36’sı önceki dönem toplu sözleşmemizle aynıdır, bir değişiklik teklif edilmemiştir, 44 madde yeni tekliflerden oluşmaktadır.

Değerli basın emekçileri,

Öncelikle belirtmek isteriz ki, toplu sözleşme teklifimiz 2 yıllık olacaktır.

Yani 2019 – 2021 yıllarını kapsayacaktır. Bu bizim üzerinde en fazla hassasiyet gösterdiğimiz konudur. Çünkü metal işkolunda ücretlere 6’şar aylık dönemler halinde zam yapılmaktadır. Ücret zam pazarlığının esasını da ilk 6 aylık dönem oluşturmaktadır. Bir başka deyimle, işçiler ücret zammını esas olarak ilk 6 aylık dönemde almaktadırlar. Bu nedenle ilk 6 aylık dönem ne kadar geciktirilirse, işçilerin cebine girecek para da o kadar az olacaktır.  Bu nedenledir ki, işverenler toplu sözleşme 3 yıllık olsun demekte, böylece, ücret zammını daha az vermenin hesabını yapmaktadırlar.

Ücret teklifimiz 2 bölümden oluşmaktadır.

İlk defa işe girecek bir metal işçisinin ücretinin asgari ücretin yüzde 15 oranında artırılarak uygulanmasını teklif ediyoruz.

Halen çalışanlar için ise, ücretlere öncelikle yüzde 10 zam yapılması,

Ardından da saat ücretlerine 3,80 TL eklenmesini talep ediyoruz.

Teklifimizin parasal karşılığı ortalamada ilk 6 aylık dönem için yüzde 34,2’dir.

Bu oran ilk 6 aylık dönem için ikramiye dahil net 1.152 TL’ye denk gelmektedir.

Diğer altışar aylık zam dönemleri içinse,

  1. altı aylık dönemde enflasyon oranına 4 puan eklenmesi şeklinde,
  2. altı aylık dönemde enflasyon oranına 5 puan eklenmesi şeklinde,
  3. altı aylık dönemde enflasyon oranına 4 puan eklenmesi şeklinde,

ücret artışları teklif etmekteyiz.

Teklif edilen bu oranlar yüksek rakamlar değildir. Son aylarda giderek artan biçimde, ardı ardına zamlar yapılmaktadır. Son 1 yıl içinde doğalgaza gelen zam kümülatif yüzde 73’dür. Bildiğiniz gibi, geçen aylarda, ulaşımdan sigaraya, elektrikten, akaryakıta, gıdadan tekel ürünlerine beyaz ve kırmızı ete kadar yani  işçi ve emekçilerin yoğun olarak kullandığı mal ve hizmetlere yıl içinde yüzde 60’lara varan yüksek oranlarda zamlar yapılmıştır. İşçiler, aldıkları herhangi bir malı bir ay sonra aynı paraya alamamaktadırlar.

Yoksulluk ve reel ücret kaybı giderek artmaktadır. Emeğin ürettiği değerlerden aldığı pay giderek azalmaktadır. 2012 yılında emeğin üretilen katma değerden aldığı pay yüzde 63.2 iken, bu değer 2018 yılında yüzde 44.6 ya gerilemiştir.

Artık hiç kimse resmi enflasyona inanmamaktadır. Çünkü, bir gerçekliği kalmamıştır. Türkiye İstatistik Kurumunun tüm yapılanması enflasyon sonuçlarını talimatla istedikleri şekilde çıkartacak hale getirilmiştir.  Örneğin, Ağustos ayı için İTO aylık enflasyonu yüzde 2,53 olarak açıklarken, TUİK yüzde 0,86 olarak açıklamıştır. İki kurumun enflasyonu arasında 3 kattan fazla farkı kimse açıklayamaz. Bu fark bile göstermektedir ki, resmi enflasyonla yaşanan enflasyon farklıdır. Bu nedenle, istediğimiz ücret zammı ile resmi enflasyonla kıyaslanmamalıdır. Çünkü TÜİK’deki tahribatın ölçüsünü bu gün itibarıyla bilmek mümkün değildir.

Diğer yandan, içinde bulunduğumuz dönemde bazı işyerlerinde üretimlerde kısmi sorunlar yaşanmaktaysa da, işverenlerin henüz bir zarar içinde olmadıklarını görüyoruz. Hatta karlılık oranları Sendikamız Araştırma Merkezinin çok çeşitli verileri dikkate alarak yaptığı araştırma sonuçlarına göre son 8 yılın en üst seviyesindedir.  Bunun için ISO’nun en büyük 500 firma içindeki metal işyerlerine bakmak yeterlidir. Ayrıca yine borsada yer alan işyerlerinin bilançolarına baktığımızda da benzer bir durumu görmekteyiz.

Bugün için bir işyeri örneğini vermek istiyorum. Daha sonraki günlerde başka örneklerde açıklayacağız.

Borsada işlem gören bir otomobil firmasının, kamuya açıkladığı bilançolarındaki verilere bakarak yapacağımız ufak bir hesaplama, geçtiğimiz yıllar içinde şirketlerin nasıl karlarına kar kattığını, işçilerin aldıkları ücretlerin ise bırakın değerini korumayı, aksine hasılatla veya diğer maliyetlerle karşılaştırıldığında ciddi miktarda değer kaybettiğini ortaya koyuyor. Söz konusu şirkette,

  • 2015’de bir mavi yakalı işçi ortalama 42 araç üretiyorken bu oran 2016’de 44, 2018’de 46 olmuş. Yani her bir işçi yılda 4 araç daha fazla üretmiş.
  • Şirketin Personel giderlerinin toplam hasılata oranı 2015 yılında yüzde 4,71 iken bu oran 2018 yılında yüzde 3,71 olmuş. Bu hesaplamada, işçilerin kaybı yüzde 21’e denk düşer. Yani işçilerin aldıkları ücretler bırakın artmayı ya da değerini korumayı aksine ciddi miktarda azalmış. Benzer şeyi personel giderlerinin, toplam giderlere oranı için de söyleyebiliriz, 2015’de bu oran yüzde 4,76 iken, 2018’de 3,63’e gelmiştir, bu da yüzde 23,8’lik bir kayıp demektir.
  • Yıllık üretim personel giderinin üretilen araç sayısına bölünmesi ile bulunan, araç başına üretim personeli maliyeti ise, her yılın ortalama Euro kuruna bölündüğünde, işçilerin yaşadığı kayıp ve şirketlerin zenginleşmesi çok daha net belli oluyor. Bu şirkette, 2015 yılında araç başına personel gideri, 511,184 Euro iken, 2016’da 487,792 Euro, 2017’de 432,050 Euro ve 2018’de 395,016 Euro olmuştur.
  • Yani 2015 ile 2018 arasında araç başına işçilik maliyeti yüzde 22,72 düşmüştür.
  • Ayrıca iş gücü verimliliğinin 2018 yılında yüzde 31 oranında artması da bu karlılık oranlarına pozitif olarak yansımıştır.

Bu örnek bize işçilerin nasıl sömürüldüklerini, reel ücretlerin nasıl geriye gittiğini açık biçimde göstermektedir.

Öte yandan, işverenlere verilen teşvikleri takip etmek giderek olanaksız hale gelmiştir. İşsizlik sigortası fonu adeta işverenlere destek fonuna dönüştürülmüştür. Son aylarda, işsizlik sigortasına giren paradan daha fazlası harcanmaktadır. Bu giderler içinde işçilere verilen işsizlik parası oldukça düşük orandadır. Büyük bir bölümü işverenlere teşvik olarak verilmektedir.

Bu konularda önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı araştırmaları kamuoyu ile paylaşacağız.

Değerli basın emekçileri,

Metal işçilerine ödenen sosyal hakların ücret içerisindeki payı giderek düşmekte, ödeme yapılması gereken nedenle, yapılan ödeme arasında bir bağ kalmamaktadır.

Örneğin, bayramlarda metal işçilerine net 215 TL ile 481 TL arasında değişen miktarlarda bayram ödemesi yapılmaktadır. Bu tutar, bir işçinin ailesiyle birlikte yakınlarını görmek için başka bir kente gitmesi halinde yol ücretini bile karşılamaktan uzaktır. 

Aynı şekilde çocuklar için yapılan aylık ödeme net 10 TL ile  net 12 TL arasında değişmektedir.

Dolayısıyla sosyal ödemelerdeki bu adaletsizliğin giderilmesi ve yükseltilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu nedenle, sosyal haklarda ortalama yüzde 55 oranında artış teklif ediyoruz.

Ayrıca, Kurban Bayramı için ayrımsız tüm metal işçilerine 1.600 TL’lik Kurban parası ödemesini teklif ediyoruz.

Sosyal hakların ikinci yılı için ise enflasyon artı 5 puan artış teklif ediyoruz.

Değerli basın emekçileri,

Grup toplu iş sözleşmesindeki birçok maddede “kanun uygulanır” ibaresi yer almaktadır. Bu durum, iş kanununda yapılacak olası bir değişikliğin kendiliğinden sözleşme hükmü olması ve uygulanması demektir. Oysa taraflar bugünkü koşullarda karşılıklı olarak anlaşmaktadırlar ve bu anlaşma ne ise onun açık olarak yazılması gereklidir. Bu nedenle, Sendikamız “kanun uygulanır” ibaresi geçen tüm maddelerde değişiklik talep etmektedir.

Değişiklik talep ettiğimiz idari maddelerden bazılar şunlardır:

  • Toplu sözleşmeden sendika üyesi olabilen tüm işçiler ayrımsız yararlanmalıdır.

Bu nedenle TİS hakkını sınırlayan kapsam maddesi daraltılmıştır.

  • Ağır çalışma koşullarının olduğu işkolumuzda çalışma süreleri kısaltılmalıdır. Türkiye OECD ülkeleri içinde en fazla çalışma sürelerine sahip ülkelerden birisidir.

Başta otomotiv sektörü olmak üzere, metal işkolunda çalışma sürelerini çağdaş sanayileşmiş ülkeler düzeyine getirilmesi mücadelesini vereceğiz. Bu nedenle haftalık 45 saat olan çalışma süresinin ücretler düşürülmeden 37,5 saate düşürülmesi teklif ediyoruz. Böylece, yeni istihdam alanları da yaratılacaktır. Ayrıca, işçilerin hafta tatillerini ailelere ile birlikte geçirmelerini sağlamak amacıyla cumartesi ve pazar gününü hafta tatili olarak teklif ediyoruz.

  • İşyerlerinde özel istihdam büroları aracılığı ile ya da herhangi bir ad altında geçici süreli (belirli süreli) işçi çalıştırılmasını engelleyici hüküm teklif ediyoruz. İşçilerin iş olunca işe alınması, birkaç ay sonra da işten atılması sona erdirilmelidir.
  • İşçiler genelde normal ücretleri ile geçinemedikleri için, kimi zaman da işverenlerin talep ve baskısıyla fazla çalışma yapmak zorunda kalmaktadırlar. Ancak, fazla mesai ücretleri düşüktür. Bu nedenle, hafta tatillerinde evde dinlenme yerine çalışmak zorunda kalan işçilerin fazla çalışma ücretleri yüzde 150,
  • yine bayramlarda dinlenemeyen, aile ve akraba ziyareti yapmak yerine çalıştırılan işçilerin ise bayram ve genel tatillerde fazla mesai ücretinin yüzde 200 (4 yevmiye) olmasını teklif ediyoruz.
  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kadın işçiler için ücretli tatil olmasını talep ediyoruz.
  • 3 Aralık Dünya Engelliler gününün engelli kadrosunda çalışanlar için ücretli izin günü olmasını talep ediyoruz.
  • Burada teklif ettiğimiz kimi maddelerin grup sözleşmesi dışında ki bir çok yerde sözleşme maddesi haline getirildiğini de özellikle belirtmek isteriz
  • Gece çalışmanın zorluğu ve yıpratıcılığı göz önüne alınarak gece zammının yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltilmesini talep ediyoruz.
  • Ağır çalışma koşullarında ömrünü tüketen işçilerin yıllık ücretli izin sürelerinin her dilim için 2’şer gün artırılmasını talep ediyoruz.
  • Günlük 2 defa 15’er dakikalık dinlenme süresi verilmelidir. Böylece, kısa süreli dinlenen işçilerin verimi de artacaktır.
  • Vergi ödemelerinin büyük bölümünün ücretliler tarafından yapıldığı bilinmektedir. Bu da yetmezmiş gibi, işçiler, bazı zam dönemlerinde neredeyse hiç zam alamamakta, alınan ücret zamları vergi dilimlerinin yükselmesi nedeniyle devlete vergi olarak kesilmektedir. Bu nedenle, yüzde 15’i aşan gelir vergisi ödemelerinin işveren tarafından üstlenilmesi teklif edilmektedir.
  • İşçiler hastalandıklarında 5 gün ve daha az süreli rapor aldıklarında ilk 2 günün ücreti ödenmemektedir. İşçiler hastalanmalarının yanı sıra bir de gelir kaybına uğramamalı, rapor alındığında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödemediği ilk 2 günün ücreti işverence ödenmelidir. Ayrıca işyeri hekimlerinin verdiği istirahatler ücretli olmalıdır diyoruz.
  • Kadın işçiler hayatın her alanında olduğu gibi işyerlerinde de ayrımcılığa maruz kalmakta, cinsel taciz (sözlü veya fiziksel), şiddet veya mobbinge uğramaktadırlar. Bu duruma çoğu zaman çaresizlik içinde sessiz kalmaktadırlar. Sendikamız, daha önce bir çok işyerinde teklif ettiği gibi bu dönem MESS grup sözleşmesi kapsamındaki tüm işyerlerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu kurulmasını ve bu kurulun işyerinde kadına yönelik şiddete, cinsel taciz (sözlü veya fiziksel), ve mobbinge dair şikayetleri incelemesini,  toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olan işyerindeki faktörleri belirlemek amacıyla detaylı bir risk değerlendirmesi yapılmasını, bu eşitsizlikleri oluşturan ortamın ortadan kaldırılması için çalışmalar yürütmesini, önermektedir. Kadın istihdamı konusunda da gereken hassasiyetin gösterilmesini önermektedir.

Daha önce de Türkiye’de ilk olarak bir toplu sözleşmeye kadınlar için ayda 1 günlük regl iznini yazdıran ve açıkladığım bu maddeyi de işyerlerinde uygulatmaya başlayan sendikamız, kadınların işyerlerinde ayrımcılığa uğramaması için mücadelesini sürdürecektir.

Değerli basın emekçileri

Önerilerimizin sizlere başlıklar halinde sunumuna devam ediyorum.

  • İşçilerin sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işyerlerinde sendikanın yetkili uzmanları da periyodik kontroller gerçekleştirebilmelidir. Pratikte yapmaya başladığımız bu çalışmanın sözleşme maddesi olmasını öneriyoruz.
  • İşçilere Yılbaşından ve Ramazan Bayramından önce net 500 TL’lik erzak yardımı yapılmasını teklif ediyoruz.
  • Sendika üyesi işçilerin geçen dönem yararlanmaya başladıkları tamamlayıcı sağlık sigortasından işçinin eşinin ve çocuğunun da yararlanmasını talep ediyoruz.
  • İşçi ücretlerinin bankada işlem görmesi nedeniyle alınan promosyonların işçilere ödenmesini teklif ediyoruz. Bazı işyerlerinde keyfi olarak yaşadığımız bu sorunun da sözleşme maddesi olarak ortadan kaldırabileceğini düşünüyoruz.
  • İşçilere işyerine düzenli bir şekilde gelmeleri halinde 15 saatlik ücret karşılığı Devam Primi verilmesini teklif ediyoruz. Bu maddemizde hali hazırda bazı işyerlerinde uygulanan ve kimi sorunların çözümünde kolaylaştırıcı bir sonuç yaratan önerimizdir.

Öğrenim gören üyelerimizin ve anasınıfında olan çocuklarının da öğrenim yardımından yararlanmasını talep ediyoruz.

Değerli basın emekçileri,

Size ana başlıklarını açıkladığım toplu sözleşme teklifimiz masa başında değil, tümüyle üyelerimizin katılımı ve talepleri çerçevesinde hazırlanmıştır.

Sendikamız, MESS’le yapılacak grup toplu iş sözleşmesine aylardır hazırlanmaktadır. Bu kapsamda, işyerlerimizde TİS Komiteleri ile 2’şer defa toplantılar yapılmıştır. Ayrıca tüm işyeri temsilcilerimiz, sendika uzmanlarımız ve tüm yöneticilerimizin yer aldığı Merkez TİS Komisyonumuzda yine bu sürede 2 defa toplanmıştır. Bunların yanı sıra Başkanlar Kurulumuz da çeşitli defalar toplanmış ve konuyu gündemine almıştır. İşte bütün bu toplantılardan süzülen talepler ayrıntılarıyla tartışılarak, bizim dışımızdaki gelişmeler de dikkatlice takip edilerek toplu sözleşme teklifi hazırlamıştır. Dolayısıyla, bu teklif tüm metal işçilerinin görüşleri ve talepleri dikkate alınarak, olabildiğince onlarla birlikte hazırlanmıştır.

Biz, tüm bu taleplerin metal işçisinin hakkı olduğuna inanıyoruz. İşçiler de elbette kendi taleplerine sahip çıkacak, başarılı bir toplu sözleşme için mücadelesini verecektir.

Buradan sözleşme döneminin henüz daha başlangıcında bir çağrıda hükümete yapıyoruz. İşyerlerinde kaos yaratacak müdahalelerde bulunmayın. Tarafsız bir hakem rolü üstlenerek sürecin çözümü konusunda tarafların özgürce uluslararası hukuktan doğan demokratik haklarını kullanması konusunda şartları sağlamaya çaba sarf edin.

Bu inançla, yeni dönem toplu sözleşme döneminin tüm metal işçilerine hayırlı olmasını diliyorum.

Sendika ayırımı yapmadan sözleşme kapsamındaki tüm metal işçisi kardeşlerime verecekleri bu zorlu mücadelede kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

Gün mücadele günü,

Gün dayanışma günü,

Gün birbirimize daha çok sarılma günü .

Yönetim Kurulumuz adına hepinize saygılar sevgiler sunuyorum…

--------

Basında toplantımız:

Artı TV    Bugün iyi bir mücadeleye hazırlanıyoruz  

Cumhuriyet  Metalci yüzde 34 istedi

Birgün    Birleşik Metal-İş toplu sözleşme taleplerini açıkladı: İlk altı ay için yüzde 34 zam

Yeni Akit    Birleşik Metal-İş Sendikası, MESS Grup TİS taleplerini açıkladı

Gebze Yeni Gün:     Birleşik Metal-İş teklifini duyurdu; 'Yüzde 34,2'

Evrensel      Birleşik Metal-İş TİS taslağı: 2 yıllık sözleşme ve yüzde 34 zam talebi

TimeTürk    Birleşik Metal-İş Sendikası, MESS Grup TİS taleplerini açıkladı

Özgür Kocaeli      Birleşik Metal-İş  taleplerini açıkladı

Beyaz Gazete    Birleşik Metal-İş Sendikası, MESS Grup TİS taleplerini açıkladı

Adil Medya    Birleşik Metal-İş Sendikası, MESS Grup TİS taleplerini açıkladı

Sol Haber    On binlerce metal işçisini kapsayan toplu sözleşme süreci başladı

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi

Görüntünün olası içeriği: yazı

Görüntünün olası içeriği: 5 kişi