YanMenu

20
Nis

Basın açıklaması

Sendikamız Gebze 2 Nolu Şubesinin örgütlendiği Baldur Süspansiyon Üretim San. Tic. A.Ş. firmasındaki hukuksuzluklara mahkeme kararı ile DUR denilmiştir.

Sendikamız tarafından yapılan girişimlerle grevdeki işyerinde greve çıkan işçilerin yerine işçi çalıştırılamayacağına ilişkin yasa hükmüne aykırı davranan işverenliğin girişimi tespit edilmiş ve tespit edilen haksızlıkların önlenmesi için Kocaeli 5. İş Mahkemesine yapılan tedbir başvurumuz mahkemece kabul edilmiştir.


Bilindiği gibi işverenliğin bu hukuksuz girişimleri bundan dört yıl önce 2017 yılı Ocak ayında yetkili sendika olduğumuzun bakanlıkça onaylanmasından itibaren başlamıştı. Yasanın istediği çoğunluğu elde ettiğimiz Bakanlıkça da tespit edilmesine karşın, açtığı haksız davalarla 2020 yılı Haziran ayına kadar uzattığı hukuki süreç yine bir mahkeme kararı ile sona ermiş sendikamızın yetkili olduğu kararA bağlanmıştı.

Bu tarihten sonra toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hiçbir teklif sunmayan ve sendikamızın tekliflerini de kabul etmeyen işverenin bu uzlaşmaz tutumu karşısında grev kararı alınmıştır.

İşverenin beyaz yakalı işçiler üzerinden oluşturduğu talep üzerine yapılan grev oylamasında büyük çoğunluk “greve evet” demiş ve 25.12.2020 tarihinde grev uygulanmaya başlanmıştır.

2020 yılı Ekim ayında içerisinde iki temsilcimizin de bulunduğu 5 üyemizi haksız yere işten çıkaran işveren, grev günü sabah 05:00'te kanuna aykırı biçimde dışarıdan işçi getirerek greve çıkan işçilerin yerine çalıştırmak istemiştir. Bu kanunsuz girişimin yanında 16 üyemizi daha haksız ve gerçeğe aykırı bahanelerle işten çıkaran işveren, grev sürecinde de ülkemiz yasalarına saygı duymamış, adeta muz cumhuriyetindeymişçesine keyfi uygulamalara girişmiştir.

İşverenliğin yaptığı bütün bu hukuk tanımaz uygulamalar Sendikamız tarafından yapılan girişimler sonucunda mahkeme kararı ile tespit edilmiş ve tespit edilen haksızlıkların önlenmesi için Kocaeli 5. İş Mahkemesine yapılan tedbir başvurumuz mahkemece kabul edilmiştir.

Mahkemece verilen karara göre;

  • Grevden sonra işe alınan işçilerin, grevdeki işçilerin işlerinde çalıştırılmasının önlenmesine, Greve çıkan işçilerin işlerinin başka işçilere yaptırılmasının önlenmesine,
  • İçerisinde iki İspanya vatandaşı işçinin de olduğu beyaz yakalı işçilerin grevdeki işçilerin yerine çalıştırılmasının yasaklanmasına,
  • İşyerine yasa dışı ürün girişinin ve çıkışının engellenmesine,
  • Grev gözcülerinin fabrika bahçesini ve üretim alanını görmelerini engellemek üzere takılan suni çimlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.

Verilen karar, elindeki en güçlü silahı grev olan işçilerin bu yasal haklarını kullanırken ne kadar farklı ve haksız saldırılara maruz kaldığının teyit edilmesi anlamını da taşımaktadır. Bu karar aynı zamanda işçilere karşı yapılan haksızlıkların tespitinin ve engellenmesinin önemini de göstermektedir.

Bakanlık ve mahkemelerin etkin bir şekilde hukuksuzluklara müdahale etmesi ile daha adil bir çalışma ortamı oluşacağına inanıyoruz.

Grev süresince işçileri tek tek arayarak işbaşı yapmaları için çağrı yapan işverenlik bu karardan sonra artık umarız ki gerçek muhatabın DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenmiş işçiler olduğu gerçeğini görür ve sendikamızla görüşmelere başlar.

Sendikamız Mahkeme kararının yerine getirilmesi için gerekenleri yapacak ve sürecin sıkı takipçisi olmaya devam edecektir.

Biz çalışma barışının yeniden tesisi adına Baldur işverenini işçilerin Anayasal haklarını tanımamaktaki anlaşılmaz ısrarına son vererek ülkemiz yasalarına saygılı davranmaya ve anlaşmazlıklarımızı masada sonlandırmaya çağırıyoruz.

BİRLEŞİK METAL-İŞ
Genel Yönetim Kurulu

 

Ekmekçioğulları İşçileri

Cumhuriyet Halk Partisi’ni Göreve Çağırıyor:

“Başınızı Kuma Gömmeyin, Çözümün Parçası Olun”


 

Çorum’da sendikamıza üye oldukları için işten çıkartılan 90 işçinin hakları ve gelecekleri için sürdürdüğü mücadele bugün 77. gününde. 77 gündür Ekmekçioğulları işçileri haklı taleplerinin kabul edilmesi için fabrikanın önünde, Ankara yollarında, İstanbul’da patronun Otoparkları önünde, patronun Çorum’da evinin önünde direnişini sürdürüyor.

İşçi ve sendika düşmanı patron Rüstem Ekmekçi’nin Çorum’da işçilere uyguladığı hukuk katliamının son bulması için sendikamız başta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkileri olmak üzere, Çorum Valisi’yle, Çorum Belediye Başkanı’yla, siyasi partilerin temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirerek sendikalaştıkları için cezalandırılan üyelerimizin işlerine geri dönmeleri için defalarca adım atılması gerektiğini belirttik.

Ancak zamana kadar yaptığımız tüm girişimlerden yanıt alamadık. Söz konusu Ekmekçioğulları işçilerinin talepleri olunca hükümet yetkilileri, milletvekilleri, mülki amirler de gözlerini kapadılar, kulaklarını tıkadılar.

Sendikalaşan işçi sayısı arttığı için övünen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanı da, Ekmekçioğulları işçilerinin mücadelesini görmezden geldi.

Üç maymunu oynadı oynamaya da devam ediyorlar.

Çorumlu işçilerin mücadelesine kulak tıkayan başka bir kurum da Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur.

 

Çorum CHP İl Başkanı ve Çorum Merkez İlçe Başkanın Ekmekçioğulları ailesindendir.

Patron Rüstem Ekmekçi Çorum’da CHP’liliğiyle bilinen, CHP’liliğiyle övünen ve hem yerel hem de merkezi CHP yetkilileriyle organik ilişkisi bulunan Çorumlu bir işveren.

Rüstem Ekmekçi’nin Ekmekçioğulları işçilerine yaşattığı zulmün, işçilerin ve emekçilerin yanında olduğu iddiasını taşıyan en büyük muhalefet partisi CHP’ye de zarar verdiği düşüncesiyle ve Rüstem Ekmekçi’yle diyalog kanalları kurulması için konuyu defalarca CHP yetkililerinin gündemine taşıdık.

CHP’li Rüstem Ekmekçi’nin işlediği suçları, işçilerin yaşadığı mağduriyetleri CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ilettik.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’yla sendika yöneticilerimiz ve Ekmekçioğulları işçilerinden oluşan bir heyetle 10 Şubat tarihinde İstanbul’da bir görüşme gerçekleştirdik. Yapılan görüşmede Ekrem İmamoğlu Rüstem Ekmekçi’yle görüşeceğini ve sendikamıza dönüş yapacağını bildirdi.

Ekrem İmamoğlu’ndan henüz bir geri dönüş alamadık. Rüstem Ekmekçi’yle görüştüyse görüşmenin sonuçlarını hala bekliyoruz.

Bekliyoruz ancak Ekmeçioğulları işçilerinin artık bir gün dahi oyalanmaya, kandırılmaya vakti kalmadı. Ekmekçioğulları işçileri kiralarını, faturalarını ödeyemiyor. İnternet faturasını ödeyemediği için çocukları uzaktan eğitim derslerine katılamıyor.

Artık bıçak kemiğe dayandı.

Ekmekçioğulları işçileri 77 gündür açlıkla mücadele ediyor.

Ekmekçioğullarının taleplerine artık kimsenin kayıtsız kalamayacağı bir noktaya gelindi.

 

Ekmekçioğulları işçileri bugün CHP Çorum İl Örgütü’nde açlık grevine başladılar.

Ekmekçioğulların işçilerin sorunların çözümü için Cumhuriyet Halk Partisi de en az iktidar kadar bu işin bir çözüme kavuşmasından sorumludur ve gerekli yapıcı adımları atmalıdır.

CHP’li Rüstem Ekmekçi ya işçi düşmanlığından vazgeçecek ya da CHP biz işçinin, emekçinin yanındayız demeyecek.

Çözüm yolu bulunana dek Ekmekçioğulları işçilerinin Çorum İl Örgütü’nde başlattığı açlık grevini devam edeceğini kamuoyuna ilan ediyoruz.

 

BİRLEŞİK METAL-İŞ
Genel Yönetim Kurulu

 

Büyük güçlükler içinden yaşamı üretme ustalığı gösteren emekçi halkımız,

Yaşadığımız bu zor günleri aşmayı da bilecektir.

2021 yılının sosyal refahı, toplumsal barışı tesis ettiğimiz,

Sağlığımızı, haklarımızı; toplumsal dayanışmayla, emekçilerin mücadelesiyle

Kazandığımız bir yıl olmasını diliyoruz.

Genel Yönetim Kurulu

İktidar partisi ve ortağı birlikte bir torba yasa hazırladı.

İçinde kıdem tazminatı hakkımız başta olmak üzere temel haklarımıza darbe vuracak düzenlemeler ve patronlara bizim cebimizden verilmesi öngörülen milyarlarca lira teşvik var.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan tüm itirazlara rağmen virgülüne dokunulmadan geçen bu torba yasa tasarısı önümüzdeki hafta meclis genel kurulunda görüşülecek.

Torba yasada aleyhimize olan düzenlemeleri işçiler olarak kabul etmemiz mümkün değildir. İlk günden itibaren söylediğimiz gibi kazanılmış haklarımı hedef alan her girişime karşı mücadele etmek ve direnmek meşru hakkımızdır.


Bu tasarı en başta kıdem tazminatlarımızı yeniden gündeme getiriyor.

Kıdem tazminatını dinamitleyecek düzenleme 25 yaş altı 50 yaş üzeri işçilerin belirli süreli sözleşmelerle çalıştırılmasında sınırın kaldırılmasıdır.

Oysa belirli süreli iş sözleşmesi istisnai bir sözleşmedir.

Her işte yapılamaz.

Üst üste tekrarlanamaz.

Ve bu sözleşmeyle çalıştırılan işçiler ihbar ve kıdem tazminatı alamaz.

Şimdi, 25 yaş altı ve 50 yaş üzeri işçiler için bu koşulları ortadan kaldırarak onların ihbar ve kıdem tazminatı hakkını tümüyle ortadan kaldırmak istiyorlar.

Anlaşılan kıdem tazminatımızı ortadan kaldırmaya genç işçi kardeşlerimizden, 50 yaş üzerindeki mesai arkadaşlarımızdan başlamak istiyorlar.

Kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına izin vermeyeceğiz.

Tasarıda yer alan bir başka hak gaspı yine genç işçilere yönelik sosyal güvenlik hakkının tırpanlanmasıdır.

Teklife göre, 25 yaşın altında ve ay içerisinde çalıştığı saatler toplamı 10 günden az olan işçinin işvereni, yaşlılık aylığı primi ödemeyecek.

Bu işçiler emeklilik primini kendi cebinden ödemek zorunda kalacak.

Bunun anlamı, 25 yaş altındaki işçilerin çalışma yaşamına girmiş olmasına rağmen emeklilik hesabında bu yılların dikkate alınmaması demektir.

Kıdem tazminatının yanında bir başka büyük hak kaybı, işçilerin esnek çalıştırılmasının yaygınlaşmasına neden olacak kısmi süreli çalışmaya geçişin teşvik edilmesidir.

Part-time olarak da bilinen bu çalışma biçimine geçmeyi kabul eden işçilere ödediği gelir vergisinden muaf olacağı söylenecek ama gerçekte bu işçilerin gelirleri azalacak.

Üstelik kıdem tazminatı hesabında son alınan ücret geçerli olduğundan kıdem tazminatı miktarı da düşecek.

Tasarıda daha fazlası da var.

Kaçak işçi çalıştıran işverenlere af var.

Sigortasız çalıştırılan işçinin geriye dönük haklarını talep etmesine yasak var.

Bizlerin her ay aldığımız ücretler üzerinden düzenli gelir vergisi kesilirken, işverenlerin kurumlar vergisinde 5 puan düşüş var.

Patronlara prim, vergi ve stopaj destekleri var.

İşverenlere teşvikler artırılırken,

Kayıt dışı işçi çalıştıran işverenler dahi ödüllendirilirken,

Biz işçilerin kıdem tazminatlarının ve emeklilik haklarının parça parça kaldırılmasını hedeflemek haksızlıktır, hukuksuzluktur, vicdansızlıktır.

Artık yeter.

Kazanılmış haklarımızdan elinizi çekin.

İktidarı ve işverenleri bir kez daha uyarıyoruz:

Çocuklarımızın emanetinin ve geleceğimizin gasp edilmesine sessiz kalmayacağız!

BİRLEŞİK METAL-İŞ

Genel Yönetim Kurulu