Mersen grevimizin 125’inci gününde grev alanında düzenlediğimiz kitlesel dayanışma etkinliğinde; üyelerimiz, yöneticilerimiz, üst örgütlerimiz ve tüm sınıf dostlarımızla birlikte bir kez daha haykırdık: “Mersen işçisi kazanacak! Biz kazanacağız!”
Fransa merkezli Mersen şirketi tarafından üç yıla yakın süredir sendikal hakları gasbedilen üyelerimiz, 126 gündür grevlerini sürdürüyor. Mersen grevcilerine destek için dün grevin 125’inci gününde, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikanın önünde kitlesel bir dayanışma etkinliği düzenledik.
Etkinliğe, konfederasyonumuz DİSK’in Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Merkez yöneticileri ve IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan’ın yanı sıra birçok sendika, emek örgütü ve siyasi parti de destek verdi. DİSK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri, Gebze Sendikalar Birliği, Türk-İş’e bağlı Petrol-İş ve Tekgıda-İş’in üye ve yöneticileri, TMMOB, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, CHP İzmit İlçe Örgütü yöneticileri, DİP, TİP, EMEP ve UİDDER etkinliğe destek verenler arasındaydı.
Dayanışma etkinliği öncesinde, çok sayıda fabrikadan üyelerimizin katılımıyla grev alanına doğru kitlesel bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşte sık sık “Mersen işçisi yalnız değildir”, “Mersen’e sendika halaylarla girecek”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı.
‘Biz kazanacağız!’
Yürüyüşün ardından etkinlik, DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve sendikamızın Genel Başkanı Özkan Atar’ın konuşmasıyla başladı. Fransa sermayeli Mersen şirketinde işçilerin iki yılı aşkın süredir sendikal hakları için mücadele ettiğine, 125 gündür de onurlu grevlerini sürdürdüğüne dikkat çeken Genel Başkanımız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa sermayeli şirketler, bize demokrasiden, işçi hak ve özgürlüklerinden dem vuruyor, ahkâm kesiyorlar. Ancak 30’u aşkın ülkede 50’ye yakın üretim biriminde binlerce çalışanı bulunan, çalışanlarının sendika hakkını birçok yerde tanımış olan şirket, Türkiye’de bu kardeşlerimizin sendika ve toplu sözleşme hakkına kavuşmaması için yaklaşık üç yıldır işçi, emek düşmanı tutumunu hiç utanmadan Gebze’nin göbeğinde sergiliyor. Şirketin bu tutumunu protesto ediyoruz.”
Genel Başkanımız Atar, “125 gündür onurlu grevlerini sürdüren Mersen işçisi kardeşlerimizi yürekten kutluyoruz ve bir kez daha altını çiziyoruz: Mersen grevimiz, onurlu bir toplu iş sözleşmesiyle taçlanıncaya kadar devam edecektir. Kazanan Mersen işçileri olacaktır, Birleşik Metal-İş olacaktır, DİSK olacaktır!” diyerek sözlerini tamamladı.
Vergide adalet için eylemler başlıyor
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise şunları kaydetti:
“Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu düzen böyle devam etsin diye arkadaşlarımızın hakkını hukukunu tanımıyorlar! Mersen’de de yaşanan budur. Bizim mücadelemiz bu düzeni değiştirme mücadelesidir! O yüzden gelirde ve vergide adalet diyoruz, demokrasi işçinin ekmeğidir diyoruz!”
Çerkezoğlu, DİSK’in ‘Gelirde Adalet Vergide Adalet’ kampanyası çerçevesinde yeni eylem programını da açıkladı. Buna göre, DİSK üyesi işçiler ağustostun son haftasında işyerlerinde, eylül ayının ilk haftasında da tüm illerde eylemlerine başlayacak. 13 Eylül’de Mersin’de Akdeniz ve Çukurova Bölge Mitingi, 20 Eylül’de ise İzmir’de Ege Bölge Mitingi gerçekleştirilecek. İstanbul, Ankara ve diğer bölge mitinglerinin tarihleri ilerleyen günlerde duyurulacak.
Ekim ayında da eylemlerin süreceğini belirten Çerkezoğlu, “TBMM’ye sunduğumuz vergide adalet yasasının geçmesi için 1 Ekim sonrasında işyerlerinden, sokaklardan, meydanlardan, üretimden gelen gücümüzü kullanmak dahil olmak üzere sesimizi yükselteceğiz” diye konuştu.
‘Mersen yönetimini bir kez daha uyarıyoruz’
Üst örgütümüz IndustriALL Küresel Sendika’nın Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan da Mersen’de toplu sözleşme imzalanıncaya kadar işçilerle ve Birleşik Metal-İş Sendikası’yla dayanışmaya devam edeceklerini vurguladı. Mersen yöneticilerine seslenen Özkan, “Biz bu işin peşini bırakmadık, bırakmayız! Eğer böyle devam ederseniz sizin müşterilerinizle bire bir görüşerek buradaki haksızlığı, hukuksuzluğu her platformda anlatacağız. Sizi grevin 125’inci gününde bir kez daha uyarıyoruz!” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından sanatçı dostumuz Erdal Bayrakoğlu sahne aldı. İşçiler, Bayrakoğlu’nun şarkı ve türküleriyle halay çekti, horon oynadı. Etkinliğimiz, “Mersen’e sendika halaylarla girecek”, “Mersen grevi onurumuzdur” sloganlarıyla son buldu.
GÜNCEL
Ankara Büyük İşçi Buluşması'nda bir kez daha "Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet!" talebimizi yükselttik, haklarımızın gasbına yönelik girişimlere asla izin vermeyeceğimizi vurguladık.
Konfederasyonumuz DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz!” sloganıyla düzenlediği Büyük İşçi Buluşmalarının dördüncüsü, dün yurdun dört bir yanından gelen işçilerin katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi.
Ankara Anıtpark'ta yapılan mitinge, DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve sendikamızın Genel Başkanı Özkan Atar, Genel Eğitim Sekreterimiz Özcan Atmaca, tüm şubelerimizden yöneticilerimiz, temsilcilerimiz ve aralarında Mersen grevcilerinin de olduğu yüzlerce üyemizle katıldık. Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nde toplanarak miting alanına mücadele sloganlarımız eşliğinde coşkuyla yürüdük. “Gelirde, vergide, ülkede adalet”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Hak hukuk adalet işçilerle gelecek”, “İnadına sendika inadına DİSK”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, bu sloganlar arasındaydı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, mitingde yaptığı konuşmada, “Yaşadığımız bu kara tablonun nedeni, ülkeyi 22 yıldır yöneten AKP’dir. Ülkede kriz var ama kriz bizim için var. TÜİK enflasyonuna inanan var mı? Çarşıda, pazarda enflasyonun düştüğünü gören var mı? ” dedi.
Ülkemizdeki enflasyonun nedeninin ücret artışları değil, şirketlerin aşırı kârları olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, “Biz vergimizi verirken milyonlarca lira kâr eden ama vergilerini sıfırladığınız şirketler, bankalardır enflasyonun nedeni! Biz vergide adalet istiyoruz! Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın. Çekin elinizi maaşımızdan, soframızdan! Vergide adalet için hazırladığımız yasa teklifinin Meclis’te yasalaşmasını istiyoruz!” diye konuştu.
Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan, haklarımızı tehdit eden emek düşmanı hedeflere de değinen Çerkezoğlu, “OVP’de kullan-at işçiliği var. Tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) adı altında işçi sınıfının 90 yıllık kazanımına, yani kıdem tazminatına çökme planı var. Haklarımızın, kıdem tazminatı hakkımızın gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz! İnsanca yaşamak istiyoruz!” ifadelerini kullandı.
Metal işçileri olarak sınıf kardeşlerimizle omuz omuza taleplerimizi haykırdığımız, haklarımıza göz dikenleri bir kez daha uyardığımız miting, halaylarla sona erdi. Gelirde, vergide, ülkede adalet mücadelemiz büyüyerek devam edecek. Bu ülkeye hak hukuk adalet biz işçilerle gelecek!
Fotoğraf ve videolar için bakınız:
https://www.facebook.com/BirlesikMetal/videos/3999748043578656
https://www.facebook.com/BirlesikMetal/videos/889174133137717
https://www.facebook.com/photo/?fbid=1023511416483030&set=pcb.1023512616482910
Yetki sistemini düzenleyen kanun hükümleri değişmeli!
Anayasa Mahkemesi (AYM), sendikamızın yapmış olduğu üç başvuruda, yetki tespitine itiraz davaları nedeniyle “sendika hakkının ihlal edildiğine” karar verdi.
Sendikamız; Salko Bisiklet, Nuhtel Makina ve Günsan Elektrik işyerlerine ilişkin yapılan yetki tespitine karşı işverenler tarafından açılan itiraz davalarının uzun yıllar sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvuruda bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi uzun süren yargılama süreçleri nedeniyle “sendika hakkının ihlal edildiğine” hükmetti.
AYM bu kararıyla Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine, sendikamıza da net 70.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Sendikamızın örgütlendiği birçok işyerinde yetki tespitlerine işverenler tarafından itiraz edilmekte, bu itirazlar neticesinde birçok işyerinde üyelerimiz ya toplu sözleşme hakkına çok geç kavuşmakta ya da birçok örnekte yaşadığımız gibi, sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkına hiç erişememektedir.
Sendikamız da yargılama sürecinin uzunluğu nedeniyle üyelerinin sendika ve toplu sözleşme hakkının ihlal edildiğine yönelik olarak 2016 yılında örgütlendiğimiz Nuhtel Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Günsan Elektrik Malzemeleri San. Ve Tic. A.Ş. ile 2017 yılında örgütlendiğimiz Salko Bisiklet San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerlerindeki yetki tespitine itiraz davası süreçlerine ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur.
Söz konusu davalarda yargılamalar 4-6 yıl arası sürmüş ve Salko Bisiklet ile Nuhtel Makine’de yargılama süreci boyunca işverenlerin işten çıkarma, baskı ve tehditleri ile işyeri sendikasızlaştırılmış, süreç sonunda işyerlerinde sendika üyesi işçi yok denecek kadar azalmış olduğundan davalar sendikamızın lehine sonuçlanmış olsa da toplu iş sözleşmesi imzalanamamıştır.
Görüldüğü üzere, yargılama süreçleri işverenlere işyerini sendikasızlaştırmak, sendikaya üye olan işçileri işten çıkarmak veya baskı ve tehditle üyelikten istifa ettirmek için zaman kazandırmakta, sendika uzun süren yargılama süreci sonucunda kesin yetki belgesini alsa dahi üyesi kalmadığından toplu iş sözleşmesi imzalama imkânı ortadan kalkmaktadır.
Anayasa Mahkemesi, yapmış olduğumuz söz konusu 3 başvuruyu birleştirerek vermiş olduğu kararda“Eldeki başvuruda başvurucunun yetkili sendika olduğu tespit edilmesine karşın, uzun süren davalar boyunca başvurucu TİS imzalayamamış ve başvurucu sendikanın mensubu olan işçiler TİS çatısı altında toplanarak TİS’in sağladığı sendikal haklardan faydalanamamıştır” ifadelerine yer vererek, sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi ayrıca, uygulamada aynı şikâyetlere ilişkin davaların makul sürede sonuçlandırılmadığını, bu davalara ilişkin ihlal iddialarının yaygınlık arz ettiğini ve bu durumun yapısal soruna neden olduğunu belirtmiş ve TİS yapma hakkının etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayacak bir yasal sistemin bulunmadığını vurgulamıştır.
Anayasa Mahkemesi başvurumuza ilişkin kararında, DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’nın başvurusu üzerine Şubat 2024’te vermiş olduğu aynı konudaki kararına atıfta bulunmuştur. Söz konusu kararda, yeni ihlallerin önlenmesi için mevcut sistemin yeniden ele alınması gerektiği ve bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin korunması çerçevesinde tespit edilen yapısal sorunun çözümü için kararın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bildirilmesine karar verilmişti.
Anayasa Mahkemesi, istikrarlı bir şekilde verdiği kararlar ile sendikaların yetki tespit süreçlerine ilişkin sendika hakkının ihlal edilmesine neden olan yapısal sorunların varlığına işaret etmekte, bu konuda önlemlerin alınması ve gerekli yasal değişikliklerin yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Uzun yıllardır işçi sendikalarının sıklıkla gündeme getirdiği ve bir türlü çözüme kavuşturulmayan sorun gelinen noktada Anayasa Mahkemesince de ortaya konulmuş olup, 6356 sayılı Kanun’un 43. maddesi 5. fıkrasında yer alan “İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur” hükmünün “İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurmaz” olarak değiştirilmesi ile çözülebilecek bir sorunda daha fazla ısrarcı olunmaması gerekmektedir.
Yetki tespitine itiraz davaları yönünden kanunda yer alan ‘maddi hata ve süreye ilişkin itirazların 6 iş günlük süre içerisinde kesin olarak karara bağlanacağı, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay’ın bir ay içerisinde karar vereceği’ gibi düzenlemelerin uygulamada yakınından dahi geçilemediği aşikârdır.
Sendika davalarına bakmakla yetkili ihtisas mahkemesi kurulması gibi uygulamalar dava süreçlerinin kısaltılması yönünden ihtiyacı karşılayamamaktadır. Yetkisiz mahkemede dava açılması, yargılama süreçlerindeki zorunlu aşama ve prosedürler, hâkim değişiklikleri, uzmanlaşma sorununun çözülememesi, istinaf ve temyiz olmak üzere iki aşamalı kanun yolu olması gibi nedenlerle yılları aşan yetki davaları ile karşılaşılmaya devam edilmektedir. Yetki ihtilafları her halükârda işçilerin sendika ve toplu iş sözleşmesi hakkına erişiminde en büyük engel olmaya devam etmektedir.
Yapılması gereken, Anayasa Mahkemesi kararları dikkate alınarak sendikaların yetki tespit süreçlerine ilişkin sistemin değiştirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin acil olarak yapılmasıdır.
Örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden biri olan yetki itirazları sendikalaşma hakkını kullanılamaz hale getirmektedir. Sendikalaşma hakkı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkı güvence altına alınmalıdır. İşçilerin birçok zorlukla mücadele ederek kazandığı toplu sözleşme hakkı yıllar süren mahkemeler aracılığıyla ellerinden alınmamalıdır.
İşçilerin özgürce sendikalarını seçebildikleri, toplu sözleşme hakkına erişebildikleri ve sendikalaşmanın önündeki tüm engellerin kaldırıldığı bir sendikal düzen için mücadelemize devam edeceğiz.
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM KURULU
Karara erişmek için tıklayın:
https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2021/35528