1 Mayıs “Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü'nde, DİSK Genel Merkezi’nden Taksim Ânıtı önüne çelenk bırakmak için yürümek isteyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu yönetici ve üyeleri polis saldırısıyla karşılaştı
Basına ve Kamuoyuna
1 Mayıs “Birlik, Dayanışma ve Mücadele Gününde, DİSK Genel Merkezi’nden Taksim Ânıtı önüne çelenk bırakmak için yürümek isteyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu yönetici ve üyeleri polis saldırısıyla karşılaştı. DİSK Genel Başkanı Arzu ÇERKEZOĞLU, DİSK Genel Sekreteri Adnan SERDAROĞLU ve DİSK’e bağlı sendikaların yöneticilerinin de içinde bulunduğu çok sayıda kişi DİSK Genel Merkezi önünden gözaltına alındı. Koronovirüs salgını nedeniyle, sosyal mesafe dâhil her türlü sağlık ve güvenlik önlemi alınarak yapılmak istenen yürüyüşe, salgın bahane edilerek yapılan polis müdahalesi ve gözaltı asla kabul edilemez.
Tek adam yönetimi ve AKP iktidarı içinden geçtiğimiz bu salgın günlerinde, halkımızın ve emekçilerin en temel ihtiyaçlarını, yaşam hakkını hiçe saymaya devam ediyor. Sade emekçiler faturalarını, ev kiralarını, kredi kartı borçlarını temel sağlıklı beslenme ihtiyaçlarını karşılayamazken; aymaz iktidar işçileri ücretsiz izin adı altında 1170 TL gibi insanlık dışı ücretle yaşamaya mahkûm edecek maddeyi içeren torba yasayı çıkarmaktan geri durmuyor. İşçiye, emekçiye, sendikalara, emekten yana demokratik kitle örgütü ve siyasi partilere, hatta kendisine oy verenlerinde içinde bulunduğu milyonlarca insanın sesine kulaklarını kapıyor, büyük sermayenin çıkarına yasalar çıkarıyor. Siyasi iktidar salgına karşı insanlarımızı korumak şöyle dursun, emeğe ve halk sağlığına zararlıdır.
Salgın koşullarında çarklar dönsün diye yaşamsal risk altında fabrikalarda ve birçok işyerinde işçiler çalışmaya devam ederken, tüm sağlık önlemlerinin alınmasına rağmen işçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramında, Taksim’e yürümesi yasaklanması ve yürümek isteyenlere acımasızca saldırılarak gözaltına alınması kabul edilemez.
Emeğin, yoksulların, salgınla mücadele edebilecek kaynaklara erişemeyen yurttaşların sesini 1 Mayıs alanına taşımak isteyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna yapılan polis saldırısı siyasi iktidarın demokrasinin zerresine dahi tahammül gösteremediğinin ispatıdır. Siyasi iktidarın, emek düşmanlığının, halk düşmanlığının ispatıdır. Bu saldırı DİSK’e üye on binlerce işçiye ve bütün emekçilere yapılmıştır. Taksim 1 Mayıs alanıdır. Salgın bahane edilerek yapılan bu saldırı ve gözaltı AKP’nin iktidarı süresince Taksim’e yürümek isteyen işçilere yaptığı saldırılarının devamıdır.
Bu saldırı kınıyor, gözaltındaki yönetici ve dostlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
Gözaltılar serbest bırakılsın!
Yaşasın 1 Mayıs!
Taksim 1 Mayıs Alanıdır!
1 Mayıs Şehitleri Ölümsüzdür!BİRLEŞİK METAL-İŞ
Genel Yönetim Kurulu
GÜNCEL
GATES işvereni, işçilerin haklı taleplerini karşılamak yerine grevi erteletmeye çalışmaktadır. Çözüm grev yasaklarıyla değil, işçilerin haklı taleplerini karşılamakla olur. GATES işçilerinin hakkını alacağımız toplu sözleşmeyi imzalayana kadar grevimizi her koşulda sürdüreceğiz.
İzmir’de, Ege Serbest Bölge’de faaliyette bulunan ve bir ABD şirketi olan Gates Endüstriyel Metal Kauçuk Sanayi ve Ticaret A.Ş. (GATES) işyerinde 27 Eylül 2023’te başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, tüm yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından sendikamız, üç fabrikada 350 işçi ile 8 Mart 2024’te greve çıkmıştır.
Sendikamız ilk günden beri işçilerin sorunlarının çözümünü masa başında aramaya çalışmış, yapıcı ve çözüme yönelik önerilerde bulunmuştur. Ancak, işverenin işçilerin yaşama koşullarını dikkate almayan ve uzlaşmaya da yanaşmayan, dayatmacı tutumu karşısında, üyelerimizin iradeleri doğrultusunda grev kararı almıştır. Bugün (13.04.2024) grevimizin 6’ncı gününe girmiş bulunmaktayız.
İşveren, işçilerin haklı taleplerini karşılamak, haklarını vermek yerine grevi erteletmeye çalışmaktadır ve bu amaçla Çalışma Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştur. Öncelikle belirtmek isteriz ki işverene düşen görev, grev erteletme/yasaklama çabası yerine işçilerin sözlerine kulak kabartmak, işçilerin açlık ve yoksulluk sınırı altında çalışmasına ve yaşamasına son verecek bir zammı vermektir.
Grev yasaklarından hiç kimse medet ummamalıdır. Sendikamızın şanlı tarihi grev yasaklarını çöpe göndermenin örnekleriyle doludur.
Sendikal haklar bölünemez. Örgütlenme, toplu sözleşme yapma ve grev hakkı bir bütündür. Bu haklardan birinin herhangi bir gerekçe ile ortadan kaldırılması bir bütün olarak sendikal hakların engellenmesi demektir. Buna hakların bölünmezliği ilkesi denilmektedir. Dolayısıyla, grev yasakları, sendikal örgütlenme hakkına açık bir müdahaledir.
“Grev erteleme” adı altında grev yasakları tümüyle yasada belirtilen sınırlamalar yok sayılarak ve keyfi biçimde yapılmaktadır. 6356 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’na göre, “bir grev veya lokavt genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte ise” ertelenebiliyor.
Grev erteleme başvurusunun yapıldığı bu işyeri, otomotiv yan sanayisi için üretim yapmakta ve gergi rulmanı üretmektedir. Üretilen bu mallar da ihraç edilmektedir. Zaten, işyeri de Ege Serbest Bölge’dedir; serbest bölgede bulunmasının anlamı, ihracat eksenli üretim yapmasıdır. Dolayısıyla yurt içi üretimle de ilgisi olmayan ve otomotiv yan sanayi için üretim yapan bir işyerinin ülkenin milli güvenliğini bozması abesle iştigaldir.
Bu ürünlerin üretiminin aksaması milli güvenliği bozucu nasıl bir etkide bulunacaktır, bunu anlamak mümkün değildir. Çalışma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığının böylesi bir yanılsama içine girmeyeceğini, grevimizi yasaklama girişimde bulunmayacağını düşünüyoruz.
Grev yasaklamaları, yasa ile belirlenen çerçeveye ve Anayasa’ya aykırı olarak yapılmaktadır. Ayrıca, ILO’nun 87 sayılı Sözleşmesine de açıkça aykırıdır. Konuyla ilgili ILO denetim organlarının çok sayıda kararı vardır.
Bunlara karşın, olası bir grev yasağına karşı bazı hatırlatmalar yapmakta yarar görüyoruz.
Son yıllarda bazı sözleşme süreçlerinde grev yasakları ile karşılaşıyoruz.
- 2015 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında 38 işletmede,
- 2017 yılında Bursa’da bulunan Asil Çelik işyerinde,
- 2017 yılında enerji sektöründe bulunan 4 işletmede,
- 2018 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında Sendikamızla birlikte 3 sendikanın örgütlü olduğu 179 işletmede,
- 2022 yılında Kocaeli’nde bulunan Bekaert işyerinde,
- Ve son olarak 2023 yılında Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde,
grevlerimiz yasaklandı.
Binlerce işçinin grev iradesi iktidar tarafından çiğnendi ve grev erteleme adı altında yasaklandı. Böylece, binlerce işçinin grev silahı ellerinden alındı.
Çeşitli işyerlerinde Anayasa’dan doğan ve hukuksuz biçimde yasaklanan grev hakkımıza sahip çıktık ve grevlerimizi filen yaptık. Örneğin, 2022 yılında grevi yasaklanan Bekaert işyerinde 18 gün fiilen grev yaptık.
2016 yılında (Elektromekanik İşverenler Sendikası) EMİS ile yaptığımız grup toplu iş sözleşmesi sürecinde de grevimizin ertelemesine karşı devam ettirdiğimiz grevin 3’üncü gününde sözleşme imzalandı.
Geçen yıl da Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde 1 gün fiilen grev yaptık ve aynı günün akşamında sözleşmemiz anlaşma ile sonuçlandı.
Ayrıca, 2015 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında 38 işletme için yapılan grev ertelemesi için Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuru sendikamız lehine sonuçlanmıştır ve mahkeme hükümete 50 bin TL para cezası vermiştir.
İktidarı ve işvereni uyarıyoruz: İşçilerin anayasal ve yasal haklarını kullanmalarına engel çıkarmayın. Grevlerimizi yasaklamayın. İşçilerin grev ve toplu sözleşmelerle elde edecekleri hakları patronlara peşkeş çekmeye kalkmayın. İşçilerin temel haklarına saygı gösterin.
Çözüm grev yasaklarıyla değil, işçilerin haklı taleplerini karşılamakla olur.
GATES işçilerinin hakkını alacağımız toplu sözleşmeyi imzalayana kadar grevimizi her şart ve koşulda sürdüreceğiz.
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM KURULU
Gazetemizin Mart 2024 sayısı, beraberinde "homurcuk" ve "Kırmızı Metal Karınca" ekleriyle...