Almancaya çevir...
SENDİKAMIZIN KISA TARİHİ
Birleşik Metal-İş Sendikası, geçmişi Türkiye sendikacılık hareketi tarihiyle özdeş sendikalardan biri olup, iki ayrı tarihsel birikimin birleşmesiyle oluşan bir örgüttür.
Sendikamızı oluşturan sendikalardan ilki, 1947 tarihli Sendikalar Kanunu’nun kabul edilmesinden sonra faaliyete geçen Türkiye Maden-İş Sendikası’dır.
27 Temmuz 1947'de, Yusuf Sidal, Enver İçten, Hayrettin Güneş, Emrullah Gültekin, Nizamettin Babaoğlu tarafından kurulan sendikanın ilk adı Demir-İş'ti. Adı, 7 Ekim 1956 tarihinde Türkiye Maden-İş olarak değiştirildi.
İşçi hareketi tarihine damgasını vuran pekçok grev ve direniş Türkiye Maden-İş Sendikası’nın öncülüğünde gerçekleşti. Kavel Grevi, Sungurlar Direnişi, MESS’e bağlı işyerlerinde 1964, 1977-1978 ve 1980 yıllarında yaşanan yaygın grevler bu sendikanın yürüttüğü etkinliklerdi.
Birleşik Metal-İş’i oluşturan sendikalardan diğeri 12 Eylül 1963 yılında kurulan Otomobil-İş Sendikası’ydı. Aydın Özeren, Ahmet Oğuray, Turan Müzek, İbrahim Özer, Yaşar Cabbar, Yusuf Durmaz tarafından kurulan sendikanın amacı “demokratik sendika düşüncesini yaymak ve geliştirmekti.”
Bağımsız olarak faaliyet gösteren Otomobil-İş, 1980 MESS grup sözleşmelerinde T. Maden-İş ile eylembirliği yapmıştır. 1980 sonrasında DİSK'in kapatılması ile birlikte T. Maden-İş üyelerinin yöneldiği ve örgütlendiği bir sendika oldu.
1980 sonrasının ilk yığınsal grevi olan Netaş Grevini örgütlemesi, dönemin ilk yığınsal mitinlerinde, 1 Mayıs kutlamalarında, Kemal Türkler'i anma törenlerinde T. Otomobil-İş Sendikasını görmeye başlayoruz.
1987 yılında Kale Kilit grevi, 28 ay süren Sace elektrik grevi, 2,5 yıl süren Süper Dizel grevi, Hurma Elektronik grevi, 1990-91 MESS grevleri Otomobil-İş Sendikasının örgütlediği mücadelelerdir.
1990 yılında Otomobil-İş, Çelik-iş ve Özdemir-İş Sendikalarının birleştirilmesi yönündek aktif tutum gösteren Otomobil-İş, işkolu sözleşmelerinde ortak teklif, ortak stratejiler ve ortak eylemliliklerin öncülüğünü üstlenmiş, ayrı sendikalarda örgütlü işçilerin ortak çıkarlar temelinde iş ve eylembirliği alışkanlıklarının gelişmesinde etkin bir güç olmuştur.
1992 yılında DİSK ve bağlı sendikalar hakkındaki davaların beraatle sonuçlanması üzerine 1992’de yeniden faaliyete geçti.
1992 yılında yeniden faaliyete geçen Türkiye Maden-İş Sendikası ile T. Otomobil-İş Sendikaları arasında birlik sürecinin tartışıldığı görüşmeler yapıldı.
Görüşmeler sonunda 4-5 Eylül 1993 tarihinde iki sendikanın birleşme genel kurullarının toplanmasıyla, birleşik sendika metal işçilerinin iradesi ile tarih sahnesindeki yerini aldı.Sendikanın adı da bu tarihsel adımın önemine uygun biçimde; BİRLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI oldu.
GÜNCEL
GATES işvereni, işçilerin haklı taleplerini karşılamak yerine grevi erteletmeye çalışmaktadır. Çözüm grev yasaklarıyla değil, işçilerin haklı taleplerini karşılamakla olur. GATES işçilerinin hakkını alacağımız toplu sözleşmeyi imzalayana kadar grevimizi her koşulda sürdüreceğiz.
İzmir’de, Ege Serbest Bölge’de faaliyette bulunan ve bir ABD şirketi olan Gates Endüstriyel Metal Kauçuk Sanayi ve Ticaret A.Ş. (GATES) işyerinde 27 Eylül 2023’te başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, tüm yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından sendikamız, üç fabrikada 350 işçi ile 8 Mart 2024’te greve çıkmıştır.
Sendikamız ilk günden beri işçilerin sorunlarının çözümünü masa başında aramaya çalışmış, yapıcı ve çözüme yönelik önerilerde bulunmuştur. Ancak, işverenin işçilerin yaşama koşullarını dikkate almayan ve uzlaşmaya da yanaşmayan, dayatmacı tutumu karşısında, üyelerimizin iradeleri doğrultusunda grev kararı almıştır. Bugün (13.04.2024) grevimizin 6’ncı gününe girmiş bulunmaktayız.
İşveren, işçilerin haklı taleplerini karşılamak, haklarını vermek yerine grevi erteletmeye çalışmaktadır ve bu amaçla Çalışma Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştur. Öncelikle belirtmek isteriz ki işverene düşen görev, grev erteletme/yasaklama çabası yerine işçilerin sözlerine kulak kabartmak, işçilerin açlık ve yoksulluk sınırı altında çalışmasına ve yaşamasına son verecek bir zammı vermektir.
Grev yasaklarından hiç kimse medet ummamalıdır. Sendikamızın şanlı tarihi grev yasaklarını çöpe göndermenin örnekleriyle doludur.
Sendikal haklar bölünemez. Örgütlenme, toplu sözleşme yapma ve grev hakkı bir bütündür. Bu haklardan birinin herhangi bir gerekçe ile ortadan kaldırılması bir bütün olarak sendikal hakların engellenmesi demektir. Buna hakların bölünmezliği ilkesi denilmektedir. Dolayısıyla, grev yasakları, sendikal örgütlenme hakkına açık bir müdahaledir.
“Grev erteleme” adı altında grev yasakları tümüyle yasada belirtilen sınırlamalar yok sayılarak ve keyfi biçimde yapılmaktadır. 6356 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’na göre, “bir grev veya lokavt genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte ise” ertelenebiliyor.
Grev erteleme başvurusunun yapıldığı bu işyeri, otomotiv yan sanayisi için üretim yapmakta ve gergi rulmanı üretmektedir. Üretilen bu mallar da ihraç edilmektedir. Zaten, işyeri de Ege Serbest Bölge’dedir; serbest bölgede bulunmasının anlamı, ihracat eksenli üretim yapmasıdır. Dolayısıyla yurt içi üretimle de ilgisi olmayan ve otomotiv yan sanayi için üretim yapan bir işyerinin ülkenin milli güvenliğini bozması abesle iştigaldir.
Bu ürünlerin üretiminin aksaması milli güvenliği bozucu nasıl bir etkide bulunacaktır, bunu anlamak mümkün değildir. Çalışma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığının böylesi bir yanılsama içine girmeyeceğini, grevimizi yasaklama girişimde bulunmayacağını düşünüyoruz.
Grev yasaklamaları, yasa ile belirlenen çerçeveye ve Anayasa’ya aykırı olarak yapılmaktadır. Ayrıca, ILO’nun 87 sayılı Sözleşmesine de açıkça aykırıdır. Konuyla ilgili ILO denetim organlarının çok sayıda kararı vardır.
Bunlara karşın, olası bir grev yasağına karşı bazı hatırlatmalar yapmakta yarar görüyoruz.
Son yıllarda bazı sözleşme süreçlerinde grev yasakları ile karşılaşıyoruz.
- 2015 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında 38 işletmede,
- 2017 yılında Bursa’da bulunan Asil Çelik işyerinde,
- 2017 yılında enerji sektöründe bulunan 4 işletmede,
- 2018 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında Sendikamızla birlikte 3 sendikanın örgütlü olduğu 179 işletmede,
- 2022 yılında Kocaeli’nde bulunan Bekaert işyerinde,
- Ve son olarak 2023 yılında Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde,
grevlerimiz yasaklandı.
Binlerce işçinin grev iradesi iktidar tarafından çiğnendi ve grev erteleme adı altında yasaklandı. Böylece, binlerce işçinin grev silahı ellerinden alındı.
Çeşitli işyerlerinde Anayasa’dan doğan ve hukuksuz biçimde yasaklanan grev hakkımıza sahip çıktık ve grevlerimizi filen yaptık. Örneğin, 2022 yılında grevi yasaklanan Bekaert işyerinde 18 gün fiilen grev yaptık.
2016 yılında (Elektromekanik İşverenler Sendikası) EMİS ile yaptığımız grup toplu iş sözleşmesi sürecinde de grevimizin ertelemesine karşı devam ettirdiğimiz grevin 3’üncü gününde sözleşme imzalandı.
Geçen yıl da Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde 1 gün fiilen grev yaptık ve aynı günün akşamında sözleşmemiz anlaşma ile sonuçlandı.
Ayrıca, 2015 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında 38 işletme için yapılan grev ertelemesi için Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuru sendikamız lehine sonuçlanmıştır ve mahkeme hükümete 50 bin TL para cezası vermiştir.
İktidarı ve işvereni uyarıyoruz: İşçilerin anayasal ve yasal haklarını kullanmalarına engel çıkarmayın. Grevlerimizi yasaklamayın. İşçilerin grev ve toplu sözleşmelerle elde edecekleri hakları patronlara peşkeş çekmeye kalkmayın. İşçilerin temel haklarına saygı gösterin.
Çözüm grev yasaklarıyla değil, işçilerin haklı taleplerini karşılamakla olur.
GATES işçilerinin hakkını alacağımız toplu sözleşmeyi imzalayana kadar grevimizi her şart ve koşulda sürdüreceğiz.
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM KURULU
Gazetemizin Mart 2024 sayısı, beraberinde "homurcuk" ve "Kırmızı Metal Karınca" ekleriyle...